Cumhuriyet Halk Partisi son genel seçimlerde kaç milletvekili çıkarmıştı Aydın’da? 4. (Yazıyla) Dört. Bugün kaç vekili var? 3. (Yazıyla) Üç!!!!!!   Cumhuriyet Halk Partisi son yerel seçimlerde kaç belediye başkanlığı almıştı Aydın’da? Aydın Büyük Şehir Belediyesi ve 13 ilçe belediyesi… Bugün kaç belediyesi var? 10 ilçe belediyesi. (Yazıyla) On… Bu rakam da halen risk altındadır!… Büyük Şehir Belediyesi kendisine omuz verenlerle değil, omuz atanlarla omuz omuza yürümeyi seçti!... Fakat yürüdüğü yol çıkmaz sokak!... Papatya fallarının her zaman tek bir sonucu vardır; elinize bakarsanız ve size kalan tek şeyin bir sap olduğunu görürsünüz… Nitekim öyle de oldu!   Yaşamdaki her şey bir seçimle başlar. Ve gömleğin düğmelerini iliklemek gibidir. En başta yapılan hata, sonuna gelmeden anlaşılmaz...   Yunanlı Sisyphos gibiydik. Sonsuza kadar büyük bir kayayı, bir tepenin en yüksek noktasına dek yuvarlamaya mahkûm edilmiş bir kral…   Tam çıkardığı sırada taş aşağı yeniden yuvarlanıyor, taşın ardından bakan Sisyphos aşağı inip tekrar taşı çıkarmaya çalışıyordu. Sürekli tekrarlanan tekrarlarla!   Cumhuriyet Halk Partisi uzun zamandır “değişim” kelimesini dilinden düşürmüyor. Ancak sokaktaki yurttaşın, partinin öz evladı olan tabanın zihninde tek bir soru var: “Değişim gerçekten olacak mı, yoksa yine aynı isimler, aynı anlayış mı devam edecek?” Değişim, bir vitrin süsü değildir. Değişim, samimiyet içinde kendinle hesaplaşmak, kendi yanlışlarınla yüzleşmek ve ilkelerine yeniden sarılmaktır… Atatürk’ün partisi halkın iradesini temsil etmek için kuruldu, kişilerin değil. CHP’yi güçlü kılan tabanın özgür iradesi olmuştur her zaman. O’nun en güçlü olduğu dönemler, halkın sesine kulak verdiği, örgütlerine güven duyduğu zamanlardı. Bugün ise o güven sarsılmış durumda. Partinin birçok kademesinde hâlâ aynı alışkanlıklar, aynı dar çevre anlayışı hâkim. Yıllardır aynı yüzler, aynı düşünce kalıplarıyla yol alıyoruz… Parti içi demokrasi sadece tüzükte yazan bir madde değildir; vicdanlarda, davranışlarda ve tercihlerde yaşatılması gereken bir ilkedir. Eğer gerçekten değişim istiyorsak, önce yıllardır koltuklara yapışmış, siyaseti kişisel ikbal alanına dönüştüren bu anlayıştan kurtulmamız gerekiyor. CHP kişilerin değil halkın partisidir, ilkelerin partisidir. İlke ortadan kalkarsa, ideoloji yoksa, ahlak kalmamışsa, geriye sadece koltuk hesapları kalır, bireysel hırslar kalır ve konuşulan sadece isimler olur. Ama genelde ama yerel siyasette! Bir dönem halkın umudu olan bazı isimlerin iktidar çevrelerine yönelmesi, kimilerinin koltuklarını korumak uğruna her türlü uzlaşmayı mubah sayması partinin öz değerleriyle çelişmektedir; ahlaka, vicdana, insan onuruna aykırıdır.   Atanmışlar, atanmışların atanması için atama yaparken, vicdani kararlar dayatmaya teslim alınırken; nerede tabanın sesi, nerede demokratik irade?...   O büyük devrimci bizden, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesillerin yaşadığı Cumhuriyet istedi. Bizlere yakışan da perde arkası hesaplar değil, açık, dürüst ve halkın iradesine dayalı bir siyasettir. CHP’nin kurtuluşu da yeniden iktidar umudu da tabanın özgür iradesinde gizli. Artık o iradeyi kimsenin ipotek altına almaya hakkı yok. Eğer biz gerçekten iktidar umudu olmak istiyorsak, önce kendi içimizdeki iktidar kavgalarını, kişisel çıkar hesaplarını ve dar hizip anlayışını geride bırakmak mecburiyetindeyiz. CHP’nin kurtuluşu, dışarıdan gelen vaatlerde değil, içeriden yükselen vicdanın sesindedir… Yanlışı alkışlıyorsan fikrin yoktur. Eğri ile doğruyu ayıramıyorsan aklın yoktur. Yalana sahip çıkıyorsan da ahlakın yoktur!... "Bir şeyi çok sıkı tutmanız, onun elinizde daha fazla kalmasını değil, kayıp giderken avuçlarınızı yaralamasını sağlar!" Sigmund Freud Sevgi ve sağlıcakla kalın dostlar…