Hazırlıklar üç aşa-beş yukarı bitmişti. Beklemedeyiz. Arife günü. Konuşmacı yarın geliyor. Harika bir etkinlik olacak. Kesin. Gurur artı heyecan var da. Huzur yok!...   Şehirdeki STK’ları, dernekleri, meslek odalarını, sendikaları, (kerameti kendinden menkul sol !) partileri, ADÜ’ yü, tüm çevremizi, arkadaş ve dostları davet ettik…   Tanıyanlar. Okuma alışkanlığı olanlar adını duyunca şaşırıyordu. ‘’Nasıl ikna ettiniz?’’ ‘’Valla bravo size.’’ ‘’Dünya çapında bir hocadır o.’’ Hayret, övgü, takdir dolu sözler gırla gidiyordu…   Yine de! ‘’Salonu doldurabilecek miyiz?’’ kaygısını yaşarken!   Bu kez gruptan bir arkadaşımız konuşmacının sağ görüşlü. Hatta bir partili olduğunu söyledi. Ona da bir arkadaşı söylemiş. ‘’Olmaz.’’ Dedim. ‘’Olasılık dışı bu.’’ Belki Güneş batıdan doğardı da. O dediği olmazdı. Israr etti ve ekledi. ‘’Neyse. Yapacak bir şey yok. Bekleyeceğiz.’’ Üzgündü…   Kesin emindim. Böyle bir şeyin olması mümkün değildi. Bu işte bir yanlış vardı. Tanınırlığı ülke sınırlarını aşan, konusunda uzman bir bilge söz konusuydu… Arkadaşımı ikna etmek ve rahatlaması adına. Çok bilmiş Google amcaya yazdım.    ‘’AHMET ARSLAN’’   ‘’Kimdir?’’. Yazmadan. Wikipedia hemen atladı. Bilgi dolu bi ton linki arka arkaya kasasından ekrana boşalttı. İlk tıklayışımda dökülenler…   ‘’Ahmet Arslan. 1944 yılında Urfa'da doğdu. Lisans ve lisansüstü öğrenimini Ankara Üniversitesi DTCF Felsefe bölümünde yaptı. (Kısa geçiyorum.) 1978’de doçent, 1988’de profesör oldu. 1979 yılında Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde (eski SBF) Felsefe bölümünü kurdu. 20 yıl bölüm başkanlığı yaptı. 1996’dan beri EÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü'nün başkanı. İngilizce, Fransızca, Almanca ve Arapça bilmektedir. Osmanlı Kelam düşüncesi, Ortaçağ İslam Felsefesi, İlkçağ Yunan Felsefesi alanlarında kitap ve makaleleri, çeşitli Batı dilleri ve Arapçadan yaptığı çok sayıda çevirisi vardır.’’   Burada el frenini çekiyorum. Bu bir damla bilginin devamı, beni okyanusa taşıyacak yoksa…   Hayat boyu öğrenmeyi ve ilerlemeyi sürdürmenin en temel başlangıcıdır MERAK… Devam. Aşağılara kayıyorum. Hep aynı. Prof. Dr. Ahmet Arslan, dünya çapında felsefeci… Amacım. Yanlış bilgiyi verenin, başka bir isme bakmış olduğunu ortaya çıkarmak…   ‘’Har içinde biten gonca güle minnet eylemem Arabi Farisi bilmem, dile minnet eylemem Sırat-i üzre müstakim gözetirim rahimi Zalimin talim ettiği yola minnet eylemem’’   Nesimi’nin ‘’Minnet Eylemem’’ şiirine müzik yapan Ahmet Aslan linkleri başladı dökülmeye. Devam. 3-5 link daha… Ve. Balık oltaya geldi.! Ahmet Arslan.   ‘’Türk Mühendis. Bürokrat ve siyasetçi. Adalet ve Kalkınma Partisi Kars milletvekili.   Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma Bakanı (2016–2018) ‘’ Devamına gerek yoktu…   ‘’Arkadaşımın arkadaşı.’’ Yanlış bilgi vermişti. Bizimkisi. Felsefeci olandı. Prof. Dr. AHMET ARSLAN.  Evet. Bilgi elbette önemliydi. Ama. Doğru olanı!...   "Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak. TEHLİKELİDİR". Der Konfüçyüs.    Bir yazarı tanımak istiyorsanız. Mektuplarını okuyun. Akademisyeni de öğrencilerinin, hakkında söyledikleriyle...   ‘’İslam felsefe tarihi, özellikle de İbn-i Haldun ve Farabi üzerinde Türkiye’de gerçek bir otorite. Onun tasından su içmeyen bilemez.’’   ‘’Muhteşem bir bilgi birikimine sahip olmasının yanında, bu birikimi en yalın şekilde aktarır. Derslerinde, seminerlerinde son derece sivri dilli ama bir o kadar da eğlenceli üsluba sahiptir. Mezun olduktan sonra gülümseyerek hatırlanan hocadır. İyi ki vardır!’’ ‘’Ege Üniversitesi felsefe bölümünün en nüktedan hocasıdır. Çok karmaşık, çok zor konuları bile çok basit bir dille anlatır.’’ "Basit konuş. Sade/yalın açıkla. Beni. 8 yaşında çocuk say ve anlat bakalım Marksizm’i veya Herakleitos'u. Bunu başarırsanız sosyolog ya da felsefeci olabilirsiniz."   ‘’Konuşurken. Felsefi terimler, bilimsel kavramlar kullanmamızla dalga geçerek ayar verirdi. Paradigmanın çöküşünü, mahallenizdeki çöpçüye anlatın ve anlamış olduğundan emin olun."   ‘’Ondan ders almak muhteşem bir doygunluktur. Anlattığı her konuyu, herkes anlar. Sınavlarda tek soru sorar ve çok zordur soruları. Sınav notlarında cimridir.’   ‘’Fıkra veya hikâyecik anlatmaya başlayınca ders bitti diye rahatlarsınız ama yanılırsınız. Fıkraları ve benzetmeleri her zaman felsefi bir konuya bağlanır veya konuyu özetler.’’   ‘’Dersini dinlerken, sohbet-söyleşi dinlemenin hafifliğinde olursunuz. Ders bittiğinde başınız ağrır, yoğun bir bilgi bombardımanına tutulduğunuzu fark edersiniz. Kantine doğru yürürken. Eve giderken Ahmet hocanın anlattığı konuyu düşünürken yakalarsınız kendinizi. Özetle; felsefeyi şahane anlatır ve öğretir.’’   ‘’Yazdığı Felsefeye Giriş kitabı o kadar temiz bir anlatımla yazılmıştır ki, okurken birazcık da üzerinde kafa patlatırsanız, okuduğunuz şeyleri anlamamanız imkânsız gibi bir şeydir. Ayrıca o kitabı son bir kaç yıldır, uzun süre kaldığım neredeyse her yere götürmüşümdür.’’   (Bendeniz) Kendisine damdan düşer gibi sordum… 27 Haziran 2024. ‘’Şimdiyse. Ne Diyanet'e. Ne İlahiyat Fakültesi'ne. Ne profesörlere saygı duymuyorum. Ben ateist olarak onlardan daha dindar olduğumu düşünüyorum" ...   ‘’Bu söz size ait. Doğru mu hocam?’’ ‘’Evet!’’ Tereddütsüz ve netti!... Öğrencilerinin ifadesi ile onlara anlatır gibi anlattı ‘’tıklım tıklım doldurduğumuz salona’’... ‘’Yalnız değilsiniz hocam!...’’ %99’u Müslüman olan ülkenin belki yarısından fazlası böyle düşünüyordu artık!...   Prof. Dr. Ahmet Arslan, felsefi denemelerinde İslam'ın temel hak ve özgürlüklerle uyumlu bir okumasını yaparak, hoşgörü konusunu işlemiş; dinî hukukun bile "insan elinden çıkma", "akılsal" olduğunu ifade edip, din yorumunda çağdaşlaşma olanağı bulunduğunu savunmuştur. İslam felsefesine ilişkin İslami filozofların asıl işlevinin antik düşünceyi Batı'ya yeniden ulaştırmak olduğu ve İslam felsefesinin evrensel felsefenin gelişmesinde önemli bir anı temsil etmediği, özgün görüşleri bulunmadığı yönündeki görüşü reddeder. Bu bağlamda T. J. de Boer gibi oryantalistlerin görüşüne katılmaz. Bir insanın, aslında karmaşık görünen bir konuyu sözlü ve yazılı olarak ustaca, açık ve anlaşılır şekilde anlatabilmesinin, o konuya hâkimiyetinin bir göstergesi olduğu düşünüldüğünde, Ahmet Arslan’ın felsefe konusunda bir umman olduğu daha net anlaşılır. Yaklaşımıyla, bilime katkılarıyla, eserleriyle her insanda saygı uyandırması gereken değerli bir bilim insanıdır.   ‘’Muhabbet doyulmaz bir pınardır, iç içebildiğin kadar.’’ Derler. Bize de onun tasından su içmek nasip oldu…’’   Bizler. ‘’78 KUŞAĞI DOSTLAR GRUBU’’ olarak, 06.12.2025 günü, Efeler Belediyesi iş birliğiyle, ülkemizin en önemli aydınlarından Prof. Dr. Ahmet Arslan’ı ağırlamanın onurunu yaşadık...   “Ümmet, Millet, Cumhuriyet” söyleşisiyle, sevgili dostumuz Vasıf Kayhan Bayırlı’ nın değerli katkı ve moderatörlüğünde hemşerilerimizle buluşan hocamız, düşünce dünyamızda derin izler bırakan, kuşağının en saygın isimlerinden biri olarak bizlere özel bir gün yaşattı…   Söyleşiye katılım sağlayan, başta Efeler Belediye Başkanı Anıl Yetişkin olmak üzere; tüm dostlara, grubumuz adına teşekkür ediyorum.   Efeler’ de kültürün ve bilginin ışığını, Başkanın desteği ve Efeler Belediyesinin katkıları ile sürdürmeye devam edeceğiz…   Sevgi ve sağlıcakla kalın dostlar…