Metin Devrim
Köşe Yazarı
Metin Devrim
 

NE KADAR YALANSIZ YAŞARSAK O KADAR İYİ !

Direneni Sevdim Ben Direneni sevdim ben, yalanı değil, gerçeği seçeni. Karanlıkta ışıyanı, zindanda türkü söyleyeni, Açlığı, susuzluğu, yalnızlığı göze alıp Umudu büyüteni sevdim ben. Direneni sevdim ben, korkuya teslim olmayanı. Kalleşliğe boyun eğmeyeni, Sevdayı, dostluğu, kardeşliği savunanı, İnsan kalmayı başarabileni sevdim ben. Çünkü biliriz ki, Güneş her sabah yeniden doğar, Ve her direniş bir umuttur insana. Ataol Behramoğlu (Not: Şiirin farklı versiyonları internette dolaşmakla birlikte, kullanılan metin Ataol Behramoğlu’nun yayımlanmış kitaplarında yer alan bu orijinal şeklidir.) Ataol Behramoğlu, Türk edebiyatının önemli şairlerinden biridir ve şiirlerinde çoğu zaman direniş, özgürlük, emek ve insan sevgisi temalarını işler.   Bu şiirde hem toplumsal hem bireysel mücadelelerde boyun eğmeyen, direnen insanlara duyduğu sevgiyi dile getirir. Onurlu direnişi ve emekle yoğrulmuş sevgiyi yüceltir… Direnmek, insanın yalnızca fiziksel değil, ahlaki ve vicdani varlığının da bir ifadesidir. Bir kişi ya da toplum, karşılaştığı haksızlık, yalan ve yozlaşma karşısında boyun eğmek yerine direnmeyi seçtiğinde; aslında insanlık onurunu savunur. Çünkü zulme sessizlik, zamanla ona ortak olmaktır. Direnmek, yalnızca karşı koymak değil; doğru bildiğin yolda, bedeli ne olursa olsun yürümektir… Direnmek, bireyin içsel değerlerine sadık kalmasıdır. Vicdanın sesiyle hareket eden bir insan, adaletsizliğe göz yumamaz. Bu yüzden direniş, kimi zaman yalnız kalmayı, dışlanmayı ya da baskıya uğramayı göze almak anlamına gelir. Fakat tam da bu noktada direniş bir erdem hâline gelir: çünkü doğruluk kolay olanı değil, hak olanı seçmektir. Direnmek, insanın özgür iradesiyle var oluşunu gerçekleştirmesidir. Sartre’ın deyimiyle, “İnsan, kendi yaptığı seçimlerin toplamıdır.” Bu seçimlerin en değerlisi, haksızlık karşısında susmamaktır. Antik Yunan’dan modern çağlara uzanan düşünce geleneğinde direniş hem bireysel özgürlüğün hem de toplumsal vicdanın temeli sayılmıştır. Sokrates’in baldıran zehrini içmeyi seçmesi ya da Spinoza’nın dogmalara karşı aklı savunması da bu onurlu duruşun tarihsel örneklerindendir. Toplumda direnişin karşılığı her zaman kolay anlaşılır bir şey değildir. Direnenler çoğu zaman önce dışlanır, bastırılır, itibarsızlaştırılır. Ancak tarih, hep direnenlerin kazandığını göstermiştir. Zamanla, o sesler yankı bulur; adalet, geç de olsa yerini bulur. Çünkü hakikat er ya da geç görünür hâle gelir ve bu hakikati taşıyanlar, yani direnenler, insanlık vicdanında yerini alır. Sonuç olarak; direnmek, sadece politik ya da fiziksel bir karşı koyuş değil, aynı zamanda bir ahlak, bir vicdan, bir bilinç meselesidir. Onurlu yaşamın, özgür bireyin ve adil toplumun temelinde bu duruş yatar. Susmak kolaydır, direnmek cesaret ister… Ama unutulmamalıdır: Kazanmak, sadece zafere ulaşmak değil; başı dik kalabilmektir… Ve… İyi şeyler inandığında, daha iyi şeyler sabrettiğinde ve en iyi şeyler hiç vazgeçmediğinde gelir!...   Sevgi ve sağlıcakla kalın dostlar…
Ekleme Tarihi: 14 Ekim 2025 -Salı
Metin Devrim

NE KADAR YALANSIZ YAŞARSAK O KADAR İYİ !

Direneni Sevdim Ben

Direneni sevdim ben, yalanı değil, gerçeği seçeni.

Karanlıkta ışıyanı, zindanda türkü söyleyeni,

Açlığı, susuzluğu, yalnızlığı göze alıp

Umudu büyüteni sevdim ben.

Direneni sevdim ben, korkuya teslim olmayanı.

Kalleşliğe boyun eğmeyeni,

Sevdayı, dostluğu, kardeşliği savunanı,

İnsan kalmayı başarabileni sevdim ben.

Çünkü biliriz ki,

Güneş her sabah yeniden doğar,

Ve her direniş bir umuttur insana.

Ataol Behramoğlu

(Not: Şiirin farklı versiyonları internette dolaşmakla birlikte, kullanılan metin Ataol Behramoğlu’nun yayımlanmış kitaplarında yer alan bu orijinal şeklidir.)

Ataol Behramoğlu, Türk edebiyatının önemli şairlerinden biridir ve şiirlerinde çoğu zaman direniş, özgürlük, emek ve insan sevgisi temalarını işler.  

Bu şiirde hem toplumsal hem bireysel mücadelelerde boyun eğmeyen, direnen insanlara duyduğu sevgiyi dile getirir. Onurlu direnişi ve emekle yoğrulmuş sevgiyi yüceltir…

Direnmek, insanın yalnızca fiziksel değil, ahlaki ve vicdani varlığının da bir ifadesidir. Bir kişi ya da toplum, karşılaştığı haksızlık, yalan ve yozlaşma karşısında boyun eğmek yerine direnmeyi seçtiğinde; aslında insanlık onurunu savunur. Çünkü zulme sessizlik, zamanla ona ortak olmaktır. Direnmek, yalnızca karşı koymak değil; doğru bildiğin yolda, bedeli ne olursa olsun yürümektir…

Direnmek, bireyin içsel değerlerine sadık kalmasıdır. Vicdanın sesiyle hareket eden bir insan, adaletsizliğe göz yumamaz. Bu yüzden direniş, kimi zaman yalnız kalmayı, dışlanmayı ya da baskıya uğramayı göze almak anlamına gelir. Fakat tam da bu noktada direniş bir erdem hâline gelir: çünkü doğruluk kolay olanı değil, hak olanı seçmektir.

Direnmek, insanın özgür iradesiyle var oluşunu gerçekleştirmesidir. Sartre’ın deyimiyle, “İnsan, kendi yaptığı seçimlerin toplamıdır.” Bu seçimlerin en değerlisi, haksızlık karşısında susmamaktır. Antik Yunan’dan modern çağlara uzanan düşünce geleneğinde direniş hem bireysel özgürlüğün hem de toplumsal vicdanın temeli sayılmıştır. Sokrates’in baldıran zehrini içmeyi seçmesi ya da Spinoza’nın dogmalara karşı aklı savunması da bu onurlu duruşun tarihsel örneklerindendir.

Toplumda direnişin karşılığı her zaman kolay anlaşılır bir şey değildir. Direnenler çoğu zaman önce dışlanır, bastırılır, itibarsızlaştırılır. Ancak tarih, hep direnenlerin kazandığını göstermiştir. Zamanla, o sesler yankı bulur; adalet, geç de olsa yerini bulur. Çünkü hakikat er ya da geç görünür hâle gelir ve bu hakikati taşıyanlar, yani direnenler, insanlık vicdanında yerini alır.

Sonuç olarak; direnmek, sadece politik ya da fiziksel bir karşı koyuş değil, aynı zamanda bir ahlak, bir vicdan, bir bilinç meselesidir. Onurlu yaşamın, özgür bireyin ve adil toplumun temelinde bu duruş yatar. Susmak kolaydır, direnmek cesaret ister…

Ama unutulmamalıdır: Kazanmak, sadece zafere ulaşmak değil; başı dik kalabilmektir…

Ve…

İyi şeyler inandığında, daha iyi şeyler sabrettiğinde ve en iyi şeyler hiç vazgeçmediğinde gelir!...
 

Sevgi ve sağlıcakla kalın dostlar…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve 1923tv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Muzo
(14.10.2025 13:22 - #930)
Teşkkürler eline sağlık
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve 1923tv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.