(Aktifler ile borçlar arasındaki fark öz sermayeyi oluşturur!) Keyif almak. Ders almak. Feyz almak için yazılmış bir yazı… Mantıkta öncülü yanlış koyarsanız, sonuç yanlıştır ya da kaos çıkar… Örnek mi? Ekmeleddin İhsanoğlu vakası!… Başlayalım… ‘’Bütün ikna ve birleşme çabalarıma karşın seçime üç sol parti girdi. En fazla oyu almamıza rağmen bizi böldüler. Ankara, İstanbul başta olmak üzere pek çok belediye Refah’a geçti. ‘’ Zülfü Livaneli 27 Mart 2024.   31 Mart 2024 yerel seçimler öncesi. Seçmenlere, Ekrem İmamoğlu’na oy vermeleri yönünde yaptığı çağrıda, 27 Mart 1994 seçimlerini hatırlattığı konuşmasından kısa bir pasajdı...   Livaneli’nin hatırlattığı 1994 Mahalli İdareler Genel Seçimleri İSTANBUL...   Refah Partisi – RECEP TAYYİP ERDOĞAN: % 25,19 Anavatan Partisi – İlhan Kesici: Yüzde 22,14 Sosyal Demokrat Halkçı Parti – Zülfü Livaneli: Yüzde 20.3 Doğru Yol Partisi – Bedrettin Dalan: Yüzde 15,46 Demokratik Sol Parti – Necdet Özkan: Yüzde 12,38 Cumhuriyet Halk Partisi – Ertuğrul Günay: Yüzde 1,87   Merkez Solun toplam oyu: % 34.55… Sayın Cumhurbaşkanı bir geldi, pir geldi… Gitmek de istemiyor… Zorluyor da…   9 Eylül 1922-18 Şubat 1995 arası. 792 gün. CHP Genel Başkanı DENİZ BAYKAL!... Haziran 1922. 12 Eylül döneminde çıkartılan, "kapatılan siyasi partilerin aynı adla tekrar açılmasını engelleyen yasa" kaldırıldı. SHP içindeki muhalefet hareketinin önde gelen ismi Deniz Baykal ve diğer CHP kökenliler CHP'yi tekrar açma kararı aldılar...  9 Eylül 1992. CHP tekrar açıldı. SHP'li bir grup milletvekili CHP'ye geçti. Baykal genel başkan. Genel Başkan Erdal İnönü, CHP'nin SHP'ye katılmasını istese de CHP'liler aksini savundular. 1991 seçimlerinde TBMM'ye 88 milletvekili sokan SHP'nin sandalye sayısı 1992 yılı sonunda 52'ye düştü! 17 Nisan 1993. Cumhurbaşkanı Turgut Özal vefat etti. Başbakan Süleyman Demirel cumhurbaşkanı seçildi. Koalisyon ortağı SHP Demirel'in seçilmesi için DYP'ye destek verdi. Ardından DYP'nin başına geçen Tansu Çiller'in kurduğu hükûmette SHP koalisyon ortaklığına devam etti.  Haziran 1993. Genel Başkan Erdal İnönü siyaseti bırakacağını açıkladı. 11 Eylül 1993.Ankara'da toplanan 4. Olağan Kurultay'da Murat Karayalçın genel başkanlığa seçildi. 27 Mart 1994 yerel seçimleri. ‘’Ekli eşeysiz üreme’’ alışkanlığıyla giren merkez sol partilerin toplam oy oranları 1989'a göre 11 puan geriledi. Bir önceki yerel seçimin galibi olan SHP çok büyük oy yitirdi… Sol partilerin birleşmesi gündeme geldi. DSP buna yanaşmadı. CHP olumlu yanıt verdi.  30 Eylül 1994. SHP ve CHP genel başkanları Karayalçın ve Baykal “Bütünleşme ön protokolünü” imzaladı.  18 Şubat 1995. SHP-CHP ortak kurultayında partinin feshine ve CHP'ye katılmasına karar verildi…   27 Mart 1994 Mahalli İdareler Genel Seçimleri AYDIN… Anavatan Partisi – Hüseyin Aksu: %26,86 Doğru Yol Partisi – Soner Çetin: %26,37 Cumhuriyet Halk Partisi – Sema Pişkinsüt: %17,55 Refah Partisi – Ahmet Rıza Acar: %11,84 Sosyaldemokrat Halkçı Parti – Rauf Değirmenci: %8,49 Milliyetçi Hareket Partisi – Yüksel Telli: %3,93 Demokratik Sol Parti – Mustafa Raşit Başkoru: %3,56 Merkez Solun toplam oyu: % 29.60 1978. LİSE YILLARIM. (Araya sıkıştırılmış bir anı. Bir anekdot diyelim.) Aydın Teknik Lisesi. Hem okuyor, hem çalışıyorum. Proje başı çizim yaptığım mimarlık bürosuna komşuydu. Menderes Bulvarı. 14.cadde batı kısmı. Köşede galerici Motor Hasan. Bitişiği Barış Kitapevi. Sahibi Maocuydu. Bir gece yarısı bombalandı. Üç kez camları indirildi, talan edildi. Kitaplar yakıldı. (1) Ancak bir sene falan direnebildi!.   50 metre yukarısı. Sırayla. Köşede Koruma tarım ilaçları bayi. / En iyi iki terziden biri Erol Kaya. (Diğeri Mehmet Ambarlı’ydı) / Mesut Özakçam (Elk Müh. CHP Efeler eski Bel. Bşk.)/ Kendisinin Nihat Biçer’le ortak kullandıkları büro (İnş.Müh. Aydın eski belediye başkanı Nevzat Biçer’in kardeşi) / Kolonyacı dükkanı / Mimarlar Atila Savaş Aksoy-Ertan Perinçek. (Çalıştığım büro)…   Bulvarın ülkücülerin kontrolünde olup; okuduğum, çalıştığım, siyasi mücadele verdiğimiz yıllar!...   1989 SHP belediye meclis üyesi. 1992 ‘’Baykal CHP’sinin’’ kurucu merkez ilçe başkanıydı… 27 Mart 1994 Mahalli İdareler Genel Seçimleri Aydın. Baykal’ın adayı DSP’li Sema Pişkinsüt. Karşı çıktı. ‘’CHP’den, kendi içimizden çıkarmalıyız adayı. Biz bu partiyi neden kurduk o zaman?’’ Kabul etmedi Baykal. ‘’O zaman ben bu koltukta boşuna oturuyorum.’’ Deyip. Hem partisinden hem ilçe başkanlığı görevinden istifa etti…   Tanıdığım en naif insanlardan biriydi. Ahlaklı. Prensipli. Sevecen… Güler yüzlü. Dost canlısı. Cumaları kaçırmayacak da kadar net…   Ataçlı’ydı. Atası Kel Mehmet’ten miras kalan Efevari bir yürüyüşü vardı. Delikanlıydı… Fenni mesulü olduğu projeleri her aşamasında istisnasız yerinde kontrol eden, asla taviz vermeyen ‘’nadir’’ dürüst bir inşaat mühendisi. Bırakın yapı denetimi. Belediye, MMO kontrolü yok. Göstermelik sürveyanlar derneği. Sadece makbuz kesen! ‘’Her ölüm erkendir.’’ Derler. Ama. O’nunkisi ‘’çok erkendi’’!... Sevgili MUSTAFA KONUR ağabeyimizdi işte bu güzel insan… Saygı ve rahmetle anıyorum… Demem o ki. Aydın’a ilk kötülüğü 3 Kasım 2002’de (2) külkedisiyle yapmadı Baykal. 1994’de yaptı!...   1992 yılında yeni bir heyecanla. Üyelerinin sesine kulak veren. Halkın partisi olması için yeniden açılan CHP, ne yazık ki üyelerine hak ettiği değeri vermedi, üyelerinin tercihine kulak asmadı. ‘’Küçük olsun, benim olsun.’’ zihniyetinin yöneticileri Cumhuriyetin kurucu partisini dolayısıyla ülkeyi ‘’içinde bulunduğumuz bu talihsiz günlere taşıdı’’!..     Bir Partinin her konumdaki yönetim başarısızlığından o partinin genel başkanı sorumludur. Sorumluluğu üstlenmiyor, sadece koltuğunu düşünüyorsa, parti onun için bir anlam taşımıyordur! Son tahlilde. Artık partinin kuruluş amacına dönüş vakti gelmiştir! Gelmiştir. Çünkü. Ya parti üyelerine kulak verecek. Ya da üyelerinden kopacak… Bu. ‘’Yok olmak’’ demektir. Parti için de. Türkiye Cumhuriyeti Devleti için de!...   Umarım üyelerine değer vermeyi tercih eder!...   ‘’Elinde kumandası, üstünde pijaması ile oturanlara sesleniyorum: Bu suskunluğu kim öğretti size? Gün. Dayanışma. Direnme. Bu kara düzene itiraz etme günüdür! Ya o pijama ile oturup sıranın sana gelmesini bekleyeceksin ya da meydanlara çıkıp bu darbeyi püskürteceksin!’’ ÖZGÜR ÖZEL Partisinin kuruluş amacına dönüş yolunu açan bir CESUR YÜREK…   Sosyal demokrat bir parti için hiç de azımsanmayacak program vaati verdi 39. Kurultayda. Mesele, bu vaatleri gerçekleştirmek için hükümet olmayı başarmak... Ama daha önemlisi ve öncelikli olan şey ise pervasız, acımasız ve hesap vermez iktidarı;demokratik, adil ve dürüst bir seçime sokmaya mecbur bırakmak…   ‘’Braveheart’’ filminin final sahnesinde. Birinci İskoç Bağımsızlık Savaşı ana liderlerinden İskoç şövalyesi  William Wallace’si canlandıran Mel Gibson şöyle haykırıyordu…  ‘’ÖZGÜRLÜK…’’   Belki bir ‘’simülatif evrende’’ yaşıyoruz ama!!! Ülkenin mevcut durumu, vücuda batan iğne kadar gerçek…    Mücadele edenler her zaman kazanamayabilir. Ancak kazananlar hep mücadele edenlerdir. Salonlarda kısık sesle değil. Alanlarda gür sesimizle... Karanlığa geçit vermeyeceğiz. Eğri zamanda doğru duranlara selam olsun.   ‘’EY ÖZGÜRLÜK…   Sevgi ve sağlıcakla kalın dostlar…   (1) KURT KAPANI 25 Kasım 2025 tarihli köşe yazım. (2) DEĞER MİYDİ? (Şu Ölümlü Dünyada) 19 Eylül 2025 tarihli köşe yazım.