Ülkemizde ve yaşadığımız şehirde neler oluyor?
Yüksek enflasyon, yüksek işsizlik, ekonomik durgunluk var mı?
Ülkemizin iç ve dış borcu var mı? Borçlar için yüz milyarlarca iç ve dış borç faizi ödüyor muyuz? Kamu borç stoku azalıyor veya artıyor mu?
Cari açık önlenebiliyor mu? Bütçeye uygun harcama yapılıyor mu? Bütçe açıkları günden güne artıyor mu?
Hazine ve Maliye Bakanımız kamuda tasarruf diyerek canhıraş mücadele ediyor mu? Kamuda mali disiplinin sağlanması amacıyla devreye alınan tasarruf tedbirlerine sıkı denetim uygulanıyor mu? Uymayanlar hakkında uygulanan bir yaptırım var mı? Alınan tedbirlerle ulaşılan sonuçlara ilişkin somut bir veri, rapor var mıdır?
Kamunun, halkın, tüyü bitmemiş yetimin hakları, paraları kendilerine emanet edilenler emanete nasıl sahip çıkıyor? Kendi parasını, malını koruyup kolladığı şekilde halkın parasını koruyor, kolluyor mu? Yoksa har vurup, harman mı savuruyor, iki dudak arasında keyfi, popülist hizmet yaklaşımı anlayışı içerisinde harcamalar, yatırımlar mı yapılıyor?
Gerçek, adaletli bir vergi sistemi var mı? Vergilerimiz usulüne uygun harcanıyor mu?
Vatandaşların kamu kurumlarına, siyaset ve adalet kurumlarına olan güveni hangi seviyededir?
Yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet, kara para olayları var mı? Bunlarla ilgili siyasetten uzak, gerçek, hukuka uygun, adaletli, tarafsız, eşitlik ilkesine uygun bir mücadele yapılıyor mu?
Yangın var mı? Kuraklık var mı? Sebepleri nelerdir? Etkili bir mücadele yapılıyor mu?
Gıda, tarım ve hayvancılık konusunda kendimize yetebiliyor muyuz? Üreticilerimiz maliyet enflasyonu altında eziliyor mu? Yeterli destekler veriliyor mu? Desteklerin karşılığı alınıyor mu?
Atamalar ve görevlendirmelerde liyakate önem veriliyor mu?
Emekli, işçi, memur, asgari ücretli geçim sıkıntısı, sorunu yaşıyor mu? Açlık, yoksulluk sınırlarının altında mı, üstünde mi yaşıyor? Huzurlu, mutlu, refah içinde mi yaşıyor? Pazara gittiğinde dilediğince pazar filesini, çantasını doldurabiliyor mu?
Kiralar yüksek mi? Konut ve barınma sorunu var mı? Hane Halkı bütçesinden en fazla pay konut ve kira harcamalarına mı ayrılıyor?
Vatandaş rahat, istediği krediye ulaşabiliyor mu? Enflasyon, kredi kartı ve diğer kredilerin faizlerinin yüksekliği karşısında; vatandaşın günden güne borçları artıyor mu? Azalıyor mu?
Vatandaşın üzerindeki vergi yükü ve cezalar vatandaşın yaşamını nasıl etkiliyor?
“Bu memlekette ekmek kuyruğu, pide kuyruğu gördünüz mü? Bu dönemde gördük. Askıda ekmek gördünüz mü? Bu dönemde gördük, insanları bir somun ekmeğe muhtaç ettiler, insanlar artık kurban bayramından kurban bayramına ete ulaşabiliyor, bunlar açın halinden anlamazlar, beş yıldızlı otelden çıkmaz” ifadelerini kullanan, parti değiştiren Büyükşehir Belediye Başkanımız bu sözlerinin arkasında duruyor mu? Kamuoyu, Aydın halkı bu sözlere katılıyor, destek veriyor mu?
Emekçilere, çalışanlara tehdit, siyasi baskı, şiddet, hakaret, küfür, aşağılama yapılıyor mu?
Birçok kişi işini, ekmeğini kaybetme korkusuyla adalet nezdinde hakkını, hukukunu aramaktan korkuyor veya vazgeçiyor mu? Hak, hukuk mücadelesine girse bile gerçek adaletin tecelli etmeyeceği endişesini taşıyor mu? Yargıya güveniyor mu?
Birçok belediyenin yüz milyonlarca Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) prim borcu var mı? Borç tahsilatı yapılabiliyor mu?
Belediye şirketleri kar mı, zarar mı ediyor? Şirketler arpalık mı? Örtülü ödenek kaynağı mı? Yüz milyonlarca zarar eden, usulüne uygun yönetilmeyen şirketler hakkında işlem yapılıyor mu? İlgililer zararın önlenmesi, giderilmesi konusunda gerekli tedbirleri alıyor mu?
Borç batağında, çalışanlarının maaşını ödeyemez, yatırım yapamaz durumda olan belediyeler var mı?
Yaşadığım Aydın ilinde bir imar, rant kavgası, tartışması almış başını gidiyor. Billboardlarda, reklam panolarında, yaklaşık 10 yıl çalıştığım Aydın Büyükşehir Belediyesi binasında devasa afişler, pankartlar “ İmar Rantına geçit yok” Kuşadası’nda imar rantına geçit yok”
Bu İmar rantı nedir? İddia edilen hususlarla ilgili olarak; hukuka aykırı bir durum söz konusu ise, iddialar somut belgeye dayalı ve kanıtları mevcut ise; bu kapsamda konuyu gündeme getirenlerin adli makamlara bir başvurusu, suç duyurusu var mıdır? Yoksa konu siyasi bir kavgadan, çatışmadan ibaret, hukuki mesnetten uzak, kamuoyunda algı yaratmaya yönelik bir eylem midir?
Yukarıda yazdıklarımla ilgili olarak ne düşünüyor, neler yaşıyor, hissediyorsunuz? Bugün siz değerli okuyucularıma farklı bir pencereden yaklaşarak sorular sordum, Sizlere soru önergesi verdim. Bu soruları çok farklı alanlarda çoğaltabilir, çeşitlendirebiliriz.
Elbette bu konularda şahsi düşüncelerim ve değerlendirmelerim vardır. Buradaki asıl amacım; yazdığım hususlarla ilgili olarak demokratik toplumlarda gerçekleşmesi mümkün olan, kamu hizmetlerinden faydalanan bireylerin gerçekleştirdiği Kamuoyu Denetimi anlayışını ön plana çıkarmak ve vatandaşlarımızın demokratik, tarafsız bir sorgulama yapmasını sağlamaktır.
Bu kapsamda; soruları ilgililerin, yetkililerin, halkımızın vicdanına, vicdanlarına havale edip, vicdanların sesini dinleyelim mi?
O zaman “En mükemmel adalet, vicdandır.” diyerek; kişilerin kendi öz denetimi ya da davranışlarını doğruya dönük yargılaması ve ona göre davranışlar sergilemesine vesile olan, içindeki gizli gücü olan vicdanlarının sesini dinleyelim, tüm soruları vicdanlara havale edelim.
Sevgiyle, saygıyla, dostça kalın…
