Süleyman Topbaş
Köşe Yazarı
Süleyman Topbaş
 

Terörsüz Türkiye Yolunda Bürokrasi Savaşı

Cumhur İttifakı içindeki “AK Parti – MHP ilişkileri“ Terörsüz Türkiye” projesi içinde yaşanan bürokratik çekişmeler özellikle de “ülkücü/milliyetçi” kökenli kamu görevlileri üzerindeki tasarrufların son dönemde artması MHP içinde sorgulanmaya başlandı. - Cumhur İttifakı’nda Görünmeyen Kavga da Bürokratlar Üzerinden Hesaplaşma mı Yaşanıyor.!? - Valiler,, Kaymakamlar, Emniyet Müdürleri ile il Müdürleri Tasfiye Edilerek: Milliyetçi/ Ülkücü Kadrolar Dağıtılıyor mu.!? -  Bu Mücadele Teröre mi, Kadrolara Karşı Yapılıyor. Türkiye, uzun yıllardır terörle mücadele konusunda önemli bir sınav veriyor. Son yıllarda sınır ötesi operasyonlar, iç güvenlik uygulamaları ve MİT-EGM işbirlikleri bu mücadelenin kararlılığını gösteriyor. Ancak bir yandan da kamuoyunda sorulan ve artık fısıltıdan açık soruya dönüşen bir konu var: Bu mücadele gerçekten teröre karşı mı, yoksa bazı kadrolara karşı mı yürütülüyor?* Cumhur İttifakı, ortak siyasi irade gibi görünse de AK Parti ile MHP arasındaki görünmeyen rekabet bürokraside belirginleşmeye başladı. Özellikle “ülkücü-milliyetçi çizgide” bilinen vali, emniyet müdürü, daire başkanı, kurum müdürleri gibi isimlerin birer birer görevden alınması veya pasif görevlere çekilmesi bu soruyu gündeme taşıdı. - MHP'nin güçlü olduğu illerde görev yapan bazı bürokratların merkeze çekilmesi, - Ülkücü geçmişiyle bilinen emniyet müdürlerinin görev süreleri dolmadan yer değiştirilmesi, - Milliyetçi söylemi olan kaymakam ve valilerin sık sık rotasyona uğraması… Tüm bu örnekler, “terörle mücadele ederken milliyetçi kadrolar mı tasfiye ediliyor”  sorusunu sorduruyor. Unutulmamalı ki 15 Temmuz sonrası devletin yeniden yapılandırılmasında “milliyetçi refleksli kadrolar” ön safta yer aldılar. 15 Temmuz sonrası oluşan boşluk, bu kadrolarla dolduruldu. Ancak son 2-3 yıldır bu yapıların giderek sistem dışına itilmesi, yerlerine “sadakatli ama liyakatten uzak” atamalar yapılması, güvenlik bürokrasisinde sessiz bir kırgınlık yaratıyor. Bu kırılma, terörle mücadeledeki motivasyonu ve kurumsal direnci de olumsuz etkileyecek endişesi taşımaktadır. Eğer Türkiye gerçekten terörsüz bir gelecek kurmak istiyorsa; mücadeleyi sadece dağda, sınırda değil, “devlet içinde de adaletli biçimde yürütmek zorunda” Bürokrasiye yön verenler, siyasi aidiyet değil “milli duruş ve liyakat” üzerinden değerlendirilmedikçe, ne ittifaklar kalıcı olur, ne de bu mücadele başarılı olur. Milliyetçi kadroları kenara iterek değil, ortak akılla dengeleyerek terörsüz Türkiye mümkün olur.  Aksi halde, tasfiyeler sadece bireyleri değil, devletin reflekslerini de zayıflatır. Ortaya çıkacak en küçük kaos erken seçim beklentisini tartışmaya açar.  Bu durum Türkiye’de siyasi istikrarsızlığın temelini oluşturduğunda kırılgan yapıda olan Ekonomiyi de etkiler, Enflasyon yeniden tırmanışa geçer. Her zaman olduğu gibi takdir okuyucularındır.
Ekleme Tarihi: 17 Eylül 2025 -Çarşamba
Süleyman Topbaş

Terörsüz Türkiye Yolunda Bürokrasi Savaşı

Cumhur İttifakı içindeki “AK Parti – MHP ilişkileri“ Terörsüz Türkiye” projesi içinde yaşanan bürokratik çekişmeler özellikle de “ülkücü/milliyetçi” kökenli kamu görevlileri üzerindeki tasarrufların son dönemde artması MHP içinde sorgulanmaya başlandı.

- Cumhur İttifakı’nda Görünmeyen Kavga da Bürokratlar Üzerinden Hesaplaşma mı Yaşanıyor.!?
- Valiler,, Kaymakamlar, Emniyet Müdürleri ile il Müdürleri Tasfiye Edilerek: Milliyetçi/ Ülkücü Kadrolar Dağıtılıyor mu.!?
-  Bu Mücadele Teröre mi, Kadrolara Karşı Yapılıyor.

Türkiye, uzun yıllardır terörle mücadele konusunda önemli bir sınav veriyor. Son yıllarda sınır ötesi operasyonlar, iç güvenlik uygulamaları ve MİT-EGM işbirlikleri bu mücadelenin kararlılığını gösteriyor. Ancak bir yandan da kamuoyunda sorulan ve artık fısıltıdan açık soruya dönüşen bir konu var:

Bu mücadele gerçekten teröre karşı mı, yoksa bazı kadrolara karşı mı yürütülüyor?*

Cumhur İttifakı, ortak siyasi irade gibi görünse de AK Parti ile MHP arasındaki görünmeyen rekabet bürokraside belirginleşmeye başladı. Özellikle “ülkücü-milliyetçi çizgide” bilinen vali, emniyet müdürü, daire başkanı, kurum müdürleri gibi isimlerin birer birer görevden alınması veya pasif görevlere çekilmesi bu soruyu gündeme taşıdı.

- MHP'nin güçlü olduğu illerde görev yapan bazı bürokratların merkeze çekilmesi,
- Ülkücü geçmişiyle bilinen emniyet müdürlerinin görev süreleri dolmadan yer değiştirilmesi,
- Milliyetçi söylemi olan kaymakam ve valilerin sık sık rotasyona uğraması…

Tüm bu örnekler, “terörle mücadele ederken milliyetçi kadrolar mı tasfiye ediliyor” 
sorusunu sorduruyor.

Unutulmamalı ki 15 Temmuz sonrası devletin yeniden yapılandırılmasında “milliyetçi refleksli kadrolar” ön safta yer aldılar. 15 Temmuz sonrası oluşan boşluk, bu kadrolarla dolduruldu. Ancak son 2-3 yıldır bu yapıların giderek sistem dışına itilmesi, yerlerine “sadakatli ama liyakatten uzak” atamalar yapılması, güvenlik bürokrasisinde sessiz bir kırgınlık yaratıyor.

Bu kırılma, terörle mücadeledeki motivasyonu ve kurumsal direnci de olumsuz etkileyecek endişesi taşımaktadır.

Eğer Türkiye gerçekten terörsüz bir gelecek kurmak istiyorsa; mücadeleyi sadece dağda, sınırda değil, “devlet içinde de adaletli biçimde yürütmek zorunda” Bürokrasiye yön verenler, siyasi aidiyet değil “milli duruş ve liyakat” üzerinden değerlendirilmedikçe, ne ittifaklar kalıcı olur, ne de bu mücadele başarılı olur.

Milliyetçi kadroları kenara iterek değil, ortak akılla dengeleyerek terörsüz Türkiye mümkün olur. 

Aksi halde, tasfiyeler sadece bireyleri değil, devletin reflekslerini de zayıflatır.

Ortaya çıkacak en küçük kaos erken seçim beklentisini tartışmaya açar. 
Bu durum Türkiye’de siyasi istikrarsızlığın temelini oluşturduğunda kırılgan yapıda olan Ekonomiyi de etkiler, Enflasyon yeniden tırmanışa geçer.

Her zaman olduğu gibi takdir okuyucularındır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve 1923tv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.