Ege’nin en bereketli topraklarına sahip Aydın, sadece tarımıyla, tarihiyle, turizimi ile değil deprem bölgesi olmasıyla da biliniyor.
Son yıllarda ülkemizde büyük yıkımlara neden olan depremler sonrası ortaya çıkan göç ve her geçen yıl artan öğrenci sayısıyla cazibe merkezi olarak dikkat çeken bir il konumunda Aydın.
Göç ve öğrenci sayısıyla artan nüfus, konut talebini de hızla artırdı.!
Bu durum, özellikle düşük ve orta gelirli vatandaşlar için kira krizini ortaya çıkarttı.
“Yüksek konut fiyatları ve Kira krizi Kentsel Dönüşüm ve Sosyal Konut İhtiyacını Arttırdı”
Aydın’ın büyükşehir olmasıyla hızla artan kiralar, dar gelirli vatandaşlar için bir yaşam mücadelesine dönüştü. Öyle ki artık yalnızca ev sahibi olmak değil, kirada yaşamak bile bir lüks haline geldi.
Bu noktada gözler, sadece merkezi hükümetin TOKİ konut üretiminin yetersizliği yerel yönetimlerinde kentsel dönüşüm ve sosyal konut ihtiyaçını arttırdı.
Belediyeler, konut politikalarında doğrudan belirleyici olmasalar da, etkili projelerle bu soruna müdahale edebilir. Özellikle büyükşehirlerde kira artışlarının temel sebepleri arasında konut arzının yetersizliği, kontrolsüz göç, plansız yapılaşma ve rantsal kentsel dönüşüm öne çıkıyor.
Aydın Büyükşehir Belediyesi'nin bu süreçteki rolü ve atabileceği adımlar artık daha fazla önem taşıyor.
Kentsel Dönüşüm ve Sosyal Konutlar Belediyelerin Elinde Güçlü Bir Silah
Kentsel Dönüşüm: Rant İçin Değil, Halk İçin Olmalı
TOKİ’nin uyguladığı bazı kentsel dönüşüm projeleri, ne yazık ki dar gelirli halkı merkezin dışına itiyor. Lüks konutlar, ticari alanlar ve AVM’ler uğruna eski mahalle dokuları yıkılıyor. Oysa dönüşüm, halkı yerinde yaşatmayı amaçlamalı. Sosyal denge gözetilmeden yapılan her proje, yeni bir kira krizine yol açıyor.
Kentsel Dönüşümde Sosyal Denge Dikatte Alınmalı
Ancak kentsel dönüşüm projeleri sadece fiziksel yenileme değil, sosyal korunma da sağlamalı. Dönüşüm sürecinde dar gelirli ailelerin yaşadıkları bölgede kalabilmesi garanti altına alınmalı; yerinden etme değil, yerinde iyileştirme hedeflenmeli
Fahiş Kiralar Karşısında Yerel Müdahale Şart
Didim, Kuşadası, Nazilli, Söke, Efeler gibi ilçelerde kira fiyatları, hem öğrenciler hem de yerleşik halk için ödenemez seviyelere ulaştı.
Sahil bölgelerinde Yaz sezonunda artan turizm baskısı da kalıcı kiracılar için ciddi bir sorun oluşturuyor. Aydın Büyükşehir Belediyesi, bu krizi hafifletmek için sosyal kiralık konut projelerine öncülük etmelidir.
17 ilçede ki mevcut yapı stoğunun önemli bir kısmı
30-40-50-60 yıllık konutlar depreme karşı büyük risk taşıyor. Kamu binaları, okullar birer birer depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkıldı.
Peki Vatandaşın Evleri Depreme ne kadar dayanıklı.!?
Belde olup mahalleye dönüşen Umurlu-Tepecik-Çeştepe-Ovaeğmir- Işıklı- Kardeşköy- Kızılcaköy
Yeni yapılaşmanın arttığı tek katlı bahçeli müstakil evlerin yerlerine çok katlı apartmanların tercih edildiği gibi Villalar da yapıldı.
Buralarda ki yapılaşmalar sonucunda altyapı- kanalizasyon, otopark-yeşil alan problemlerini beraberinde getireceği rant uğruna görmezden gelindi.
Kentsel dönüşüm arsa bazında değil de ada bazında yapılsaydı kanalizasyon, altyapı, otopark- yeşil alan ve geniş sokaklara sahip olup modern bir yapılaşma olurdu.
İnsanların 20-30 Milyon verip satın aldıkları Villalarda altyapı, Kanalizasyon ağı olmadığı için foseptik çukuru kazdırılıyor.
2009 sonrası Kentsel dönüşüm merkezi açılmış
Kentsel dönüşüm merkezi kapatıldığında binası bugün harabeye dönüşmüş.
2014-2025 arası Aydın Büyükşehir Belediye imkanlarını hiç bir projede kullanmayan Özlem ÇERÇİOĞLU Sosyal Konut ve Kentsel dönüşüm konularında sınıfta kaldı.
Şimdi ise özlenen kentsel dönüşüm müjdesini yine Özlem Çerçioğlu verdi.
Her zaman olduğu gibi takdir okuyucularındır.