Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, belediye meclisinde çoğunluğu sağlayamazsa, belediye yönetiminde önemli değişiklikler yaşanabilir.
Belediye meclisi, büyükşehir belediyesinin en yetkili karar organıdır. Meclisteki çoğunluk, komisyonların oluşumundan alınacak kararlara kadar birçok konuda belirleyici bir rol üstlenir.
Meclis Çoğunluğunun Önemi
Belediye meclisinde çoğunluğu elinde bulunduran Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), komisyonların üyelerini belirleme, belediye başkanının sunduğu teklifleri kabul veya reddetme gibi yetkilere sahip olacaktır. Bu durum, belediye başkanının mecliste alacağı kararları hayata geçirme sürecini doğrudan etkiler.
İhtisas Komisyonlarının Seçimi
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'na göre, büyükşehir belediye meclisinde kurulması zorunlu olan bazı ihtisas komisyonları bulunur. Bu komisyonlar arasında İmar ve Bayındırlık, Plan ve Bütçe, Ulaşım, Çevre ve Sağlık, Eğitim-Kültür-Gençlik ve Spor komisyonları yer alır.
Komisyon üyeleri, meclis üyeleri arasından seçilir ve her komisyon en az 5, en fazla 9 üyeden oluşur. Komisyonların üyeleri, meclisteki siyasi parti gruplarının temsil oranlarına göre belirlenir.
Meclis çoğunluğu CHP'de olursa, belediye başkanının önerdiği projeler ve bütçe teklifleri mecliste onaylanmayabilir veya değişikliklere uğrayabilir. Ayrıca, komisyonlarda çoğunluğu elinde bulunduran CHP, belediye başkanının projelerini denetleme ve yönlendirme konusunda daha etkin bir rol oynayacaktır.
Belediye meclisinde çoğunluğun CHP meclis üyelerinde olması, belediye yönetiminin etkinliği ve projelerin hayata geçirilmesi açısından büyük önem taşır. Bu nedenle, meclis çoğunluğunun dağılımı, belediye başkanının görev süresi boyunca karşılaşabileceği zorlukları ve fırsatları belirleyecektir.
Aydın Büyükşehir Belediye Meclisi'nde çoğunluk CHP'de olmasına rağmen, diyelim ki "2026 yılı bütçesi reddedildi." Böyle bir durumda yaşanacak süreç, 5393 sayılı Belediye Kanunu ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu çerçevesinde ele alınıp karara bağlanır.
Bu, sadece bir bütçe oylaması değil, aynı zamanda bir güven oylaması anlamına da gelecektir.
Belediye başkanı, reddedilen bütçeyi yeniden gözden geçirerek meclise tekrar sunabilir. Bu, genellikle meclis içinde uzlaşma ve bütçede revizyon anlaşmalarıyla mümkün olur.
Ancak bu adım da sonuçsuz kalırsa, Valilik devreye girer.
Belediye meclisi, aralık ayı sonuna kadar bütçeyi kabul etmezse, bütçe bir önceki yılın bütçesi esas alınarak, Vali tarafından onaylanmış sayılır.
2026 bütçesi reddedilirse, 2025 bütçesi esas alınır, yeniden değerleme oranı kadar artırılır ve Valilik onayıyla yürürlüğe girer. Bu durumda belediye başkanı görevine aynen devam eder ancak siyaseten zor bir süreç başlar.
CHP meclis çoğunluğuna sahipken bütçenin reddedilmesi, iç çatışma veya hizip sorunu olduğunu gösterir. Bu da başkanın konumunu ve gücünü zayıflatır. Mecliste sürekli kriz yaşanması, kamuoyunda "başkanın meclisi yönetemediği, otorite sağlayamadığı" algısına yol açacaktır.
Belediye bütçesi teknik bir evrak değil, aynı zamanda siyasi bir vizyonun ifadesidir. Bütçenin reddi, o vizyona dair bir güven eksikliğine işaret eder. Üstelik bu ret kararı, sadece belediye yönetimini değil, CHP ilçe belediye bütçelerinin istediği şekilde düzenlenmesini sağlar.
CHP adına bu kriz, doğru yönetilirse bir fırsata dönüşebilir. Başkan Çerçioğlu'nun yapması gereken, bütçeyi yeniden meclise sunmadan önce, kamuoyuna açık bir biçimde tartışmaya açmak, eleştirileri dikkate alarak revize etmek ve partisi içindeki dağınıklığı toparlamaktır.
CHP grubu adına ortaya konacak şeffaflık, bugünün en güçlü siyasi argümanıdır. İnat değil istişare; polemik değil proje üretimi, bu süreci CHP açısından aşmanın anahtarı olacaktır.
Aydın halkı sandıkta iradesini ortaya koydu ancak o iradenin meclis salonlarında yankı bulabilmesi için siyasi ahenk, şeffaf yönetim ve güçlü iletişim şarttır. Bütçe reddi bir son değil, bir uyarı niteliğinde olacaktır. Bu uyarıyı gören Çerçioğlu, gereğini yapmak zorunda kalacaktır.
Her zaman olduğu gibi takdir okuyucularındır.