Ne demişti Diyanet:
Miras dağılımında,
Erkeğe iki pay,
Kadına bir pay…
Ne demişti Yusuf Tekin,
Milli Eğitim Bakanı:
Kız çocuklarını,
Erkeklerle aynı okula,
Göndermek istemeyen,
Velileri ikna için,
Kız okulları açılabilmeli…
Ne demişti Tayyip Erdoğan:
Kadın-erkek eşitliği,
Fıtrata ters…
21 Mart 2021
İstanbul Sözleşmesi’nden çekildik.
Numan Kurtulmuş:
“İstanbul Sözleşmesi yanlış,
Çekilmemiz gerekiyordu.”
Süleyman Soylu:
LGBTİ+’lara sapkın dedi…
Çeşitli AKP vekilleri,
Yerel aktörler,
LGBTİ+’yi
Defalarca tehdit etti…
Ne demişti Yusuf Kaplan (Yeni Şafak):
İstanbul Sözleşmesiyle,
İstanbul fetih ruhu ayaklar altına alındı,
Sözleşme çöpe atılmalı dedi…
Ömer Tuğrul İnançer (TRT):
“Hamile kadın sokakta gezmesin.”
Cübbeli Ahmet:
“Kadının bütün vücudu avrettir.” dedi.
İhsan Şenocak:
Kadınların pantolon giymesi,
Topuklu giymesi,
Kaş aldırması,
İffetsizlik ve teşhirdir, dedi.
Diyanet İşleri,
İnternet sitesindeki,
Dini Kavramlar Sözlüğü’nde,
Kızlarda buluğ yaşı,
9 yaş olarak belirlendi.
Isparta Gül Festivali:
Ahlak gerekçeli baskılarla,
Melek Mosso konseri iptal edildi.
Antalya Kepez Anadolu Lisesi,
Müdür Yardımcısı:
“Mini etek giyen kız,
Tacizi hak eder…” dedi.
Konya Meram Devlet Hastanesi:
Göbeği bir parmak açık,
Tişört giyen kızı,
Göz doktoru;
Çıplakları tedavi etmem, dedi.
Bülent Arınç:
Kadınlar iffetli olacak,
Herkesin içinde kahkaha atmayacak dedi.
Ensar Vakfı:
Toplu tecavüz…
Dönemin Bakanı,
Sema Ramazanoğlu:
“Bir kereden bir şey olmaz.” dedi.
Melek Mosso’ya,
Kastamonu AKP Meclis üyesi,
Çıplak geziyor dedi.
Diyanet’e bağlı fetva sitesi:
Bir babanın öz kızına,
Duyduğu şehvet,
Karısıyla olan nikahını düşürür mü,
Diye sordu…
Diyanet cevap verdi:
Babanın kızını,
Kalın elbiselerden tutarak,
Ya da vücuduna bakıp,
Düşünerek şehvet duyması,
Bu tür bir haramlık oluşturmaz, dedi.
(Ocak 2016)
Din İşleri Yüksek Kurulu:
Erkek telefon, faks,
Mektup, mesaj ve internet ile de,
Eşinden boşanabilir dedi.
(6 Aralık 2017)
Diyanet İşleri Başkanlığı:
8 Mart 2008’de,
“Feminizm ahlaksızlıktır.” dedi.
Diyanet’e bağlı Din İşleri Yüksek Kurulu:
Baldızla zina yapmak,
Nikahı düşürmez, dedi.
Yine aynı,
Din İşleri Yüksek Kurulu:
Eşin vefatı durumunda,
Eş halasıyla ya da teyzesiyle,
Evlenebilir, dedi…
Diyanet’in başka bir fetvası:
Müslüman olmayanla, evlenilmez dedi.
Metroda üzerime işediler,
Diyen bacımız…
Olmayan bir videoyu,
Nagehan Alçı’lar,
Abdulkadir Selvi’ler,
“Ben gördüm” dedi.
Yüzlerce kadın cinayeti,
Yüzlerce katil,
Yüzlerce kravatlı
İyi hal hali indirimi aldı…
Yaşadık bunları,
Son 20 yılda…
Yaşadık…
Son söyleyeceğimi,
Şimdi söyleyeyim:
Kadın Voleybol takımının
Bu dünya ikinciliği,
Bu zihniyete ve
Bu zihniyetin himayesine geçenlere;
Kapak olsun…
8 yıl önce,
Voleybol Federasyonu’nda,
Sevdiğim ağabeyim,
Alper Aslandaş öncülüğünde,
Avrupa’nın ve dünyanın,
En iyi plaj voleybolu,
Turnuvalarını yapınca,
“Bu şehir voleybol kenti olmalı.” dedi.
Dönemin Bursa Belediye Başkanı,
Alinur Aktaş:
Recep Altepe’nin yerine atanınca
Kadın Voleybol Takımı,
Kısa şort giyiyor diye,
Takımı satmak istedi.
850 bin liraya aldık takımı,
O zamanlar Özlem Çerçioğlu,
Topuklu Efeydi.
8 sezondur,
Başarıdan başarıya koşuyor,
Kadın Voleybol takımımız…
Dün Türk Milli KadınTakımımız,
Dünya ikincisi oldu.
Muhteşem bir başarı,
Türk kadınının zaferi…
Turnuva boyunca,
Seyrettiğimiz
Dünyaca ünlü voleybolcuların bir çoğu
Aydın şehrine, defalarca geldi…
Özel birkaç bilgi vereyim:
CHP belediyesiyiz diye,
TRT iki yıldır,
Hiçbir maçımızı naklen vermedi…
Parkede maç oynayan,
Tek şehir bizdik…
Sebebi neydi, anlatayım:
Hentbol maçlarını da,
Mimar Sinan’a aldıklarından,
Ger floor zemini seremedik.
İşte bize böyle bir,
Düşman hukuku uyguladılar…
AKP ile hep mücadele ettik.
Sonuç mu?
Topuklu Efe,
Aktopuk Rabia oldu…
Jantsa için,
6 metrekare için,
AKP’li oldu…
Bu arada kızlarımız;
Dünyanın en iyi,
İki takımından biri oldu.
Şimdi ne mi olur?
İlahlar kararını verir,
Ve seneye takımı satarlar…
Bu şehri satarlar aslında.
AKP’li bir belediyenin,
Kadın voleybol takımı olmamalı…
Anladın mı Aktopuk?
Sen sadece parti değiştirmedin…
Sen bu şehrin vizyonunu sattın…
Sen bu şehrin ruhunu sattın…
Sen bu şehrin hikayesini sattın…
Ne için?
Jantsa için.
Ne için
Altı metrekare için.
Onuru, gururu, şerefi, haysiyeti
Feda etmeye
Değer miydi bilemem ?..
Ama bu halk seni asla affetmez…
Dedim ya,
20 alt geçit yapsan,
Bu şehri Dubai yapsan ne yazar…
Sen bu şehrin,
Geleceğini sattın.
Sen bu şehrin,
Cumhuriyetini sattın.
Sen bu şehrin,
Demokrasisini sattın.
Sen bu şehrin,
Yüreğini sattın.
Sen bu şehrin
Umutlarını sattın.
Sen bu şehrin
Özgürleşmesini sattın.
Ama her satışın,
Bir hesap kesim tarihi vardır…
O tarihe kadar,
Sahne senin.
İyi oyna Aktopuk Rabia,
İyi oyna…