Savaş’tan Çerçioğlu Analizi: “Bu sessizlik ilk değil, alışkanlık"
Savaş’tan Çerçioğlu Analizi: “Bu sessizlik ilk değil, alışkanlık"
Manşet Gazetesi yazarı Erdal Savaş, CHP Aydın teşkilatında yaşanan krizi ve Özlem Çerçioğlu’nun sessizliğini analiz etti. “Bu sessizlik ilk değil, alışkanlık” dedi.
Manşet Gazetesi yazarı Erdal Savaş, “Sessizliğin Siyasi Anatomisi: Özlem Çerçioğlu Neden Hep Susuyor?” başlıklı yazısında CHP Aydın teşkilatında yaşanan iç krizi ve Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun sessizliğini ele aldı.
Savaş, CHP Aydın teşkilatında Efeler İlçe Başkanı Süha Bayırlı ve Sultanhisar Belediye Başkanı Osman Yıldırımkaya’nın çıkışlarıyla derinleşen krize dikkat çekerek, bu süreçte en çok adı geçen isimlerden birinin Özlem Çerçioğlu olmasına rağmen kendisinin sessiz kalmasını “siyasi sorumluluk boşluğu” olarak yorumladı.
Yazıda üç olası senaryo üzerinde duruldu:
-
Stratejik Suskunluk: Çerçioğlu’nun krizden zarar görmemek için bilinçli olarak sessiz kalması.
-
Tarafsızlık mı, Onay mı?: Yakın isimlerin Çerçioğlu bilgisi dahilinde mi konuştuğu yoksa teşkilatta bir otorite boşluğu mu olduğu sorusu.
-
Zamana Oynama: Aydın ve Ankara arasındaki hassas siyasi dengeler nedeniyle gelişmeleri izlemek ve pozisyon almamak.
Savaş, uzun süredir güçlü bir siyasi profil çizen Özlem Çerçioğlu’nun artık yalnızca seçim kazanma becerisiyle değil, kriz dönemlerinde göstereceği liderlikle de değerlendirileceğini vurguladı. Yazının sonunda ise şu çarpıcı değerlendirme yer aldı:
“ Özlem Çerçioğlu susuyor. Ama artık bu sessizlik güçlü bir duruş gibi görünmüyor. Aksine, yükselen bir siyasi sorumluluk boşluğu gibi yankılanıyor.”
--
İşte Erdal Savaş’ın “Sessizliğin Siyasi Anatomisi: Özlem Çerçioğlu Neden Hep Susuyor?” başlıklı köşe yazısının tamamı:
CHP Aydın teşkilatında her geçen gün biraz daha derinleşen bir kriz yaşanıyor. Efeler İlçe Başkanı Süha Bayırlı’nın “partide iç savaş var” diyerek kamuoyuna yaptığı sert çıkışın ardından, Sultanhisar Belediye Başkanı Osman Yıldırımkaya da benzer bir dille sahneye çıktı. Ortak hedef: Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül.
Sosyal medya mesajlarıyla doruğa çıkan bu siyasi kapışma, artık yalnızca bireyler arasında değil; örgüt ile genel merkez arasında, hatta liderlik figürleri arasında da büyüyen bir hesaplaşmaya dönüşmüş durumda.
Ancak bütün bu gelişmelerin merkezinde adı en çok geçen ama sesi duyulmayan bir isim var:
Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu.
Bu sessizlik ilk değil, alışkanlık
Çerçioğlu’nun bugünkü sessizliği şaşırtıcı değil. Çünkü yıllardır benzer bir tutum sergiliyor. Hakkında yapılan onlarca haber, yöneltilen sayısız suçlama, ortaya atılan iddiaların hiçbirine doğrudan cevap vermedi. Mikrofon uzatıldığında sustu, kürsü verildiğinde konuşmadı. Onun yerine konuşanlar hep başkaları oldu.
Partide “Çerçioğlu vesayeti” olarak tanımlanan bu yapı sayesinde, Çerçioğlu adına raconu genellikle ilçe başkanları, belediye meclis üyeleri ya da danışmanlar kesti. Onlar çatıştı, onlar savundu, onlar saldırdı. O ise hep perde arkasında kaldı.
Bugün Bayırlı ve Yıldırımkaya gibi isimler yine benzer bir hatta ilerliyor. Aynı merkezden organize edilmiş gibi. Aynı dili kullanıyor, aynı kişiyi hedef alıyorlar. Üstelik Çerçioğlu’na yakınlıkları da sır değil.
Stratejik suskunluk mu, mesafe politikası mı?
Bu noktada akıllara şu soru geliyor:
Özlem Çerçioğlu neden konuşmuyor?
Bu sessizlik ne anlama geliyor? İşte olası üç senaryo:
-
Stratejik Suskunluk:
Çerçioğlu, krizin doğal seyrini izlemeyi tercih etmiş olabilir. Sessiz kalmak, ileride oluşabilecek olumsuzluklardan kendini uzak tutmak adına bilinçli bir hamle. Bu, bazı liderlerin uyguladığı “güçlü ama az konuşan” tavrının bir uzantısı olabilir. Susmak bazen pozisyon almak demektir.
-
Gerçekten Tarafsız mı?:
Herkes, Bayırlı ve Yıldırımkaya’nın Çerçioğlu’na ne kadar yakın olduğunu biliyor. Eğer bu çıkışlar onun bilgisi dahilinde yapıldıysa, bu durumda sessizlik bir tür onay anlamı taşıyabilir. Ama eğer bu isimler onun bilgisi dışında konuşuyorsa, o zaman da teşkilatta otorite boşluğu ve dağınıklık var demektir.
-
Zamana Oynama:
Aydın ile Ankara arasındaki çizgi kırılgan. Çerçioğlu da bu dengenin farkında olabilir. Bu nedenle pozisyon almadan önce gelişmeleri izliyor olabilir. Bu bir siyaset tarzı. Ancak aşırıya kaçarsa, bu tutum “sorumluluktan kaçma” olarak algılanabilir ve güven kaybına neden olabilir.
Siyaset yalnızca susarak yapılmaz
Evet, Özlem Çerçioğlu uzun süredir Aydın siyasetinde güçlü bir profil. Seçim kazanmayı bilen, kamuoyunda karşılığı olan, sistem kuran bir lider. Ama artık Aydın sadece yerel meselelerle değil, ulusal siyasetin merkezine oturan bir krizle de konuşuluyor.
Ve krizler, liderin yalnızca sandıkta değil, sokakta, mecliste, basında ve kriz anlarında verdiği reflekslerle yönetilir. Sessiz kalmak bir strateji olabilir ama bu stratejinin sürekli hale gelmesi, beraberinde siyasi sorumluluğu ortadan kaldırır. Bugün yaşanan budur.
Sessizlik büyüdükçe yalnızlık başlar
Süha Bayırlı’nın sosyal medya üzerinden Süleyman Bülbül’e, üstelik onun daha önce kullandığı cümleyle (“Köpekler istedi diye atlar ölmez”) yanıt vermesi, siyasette benzeri az görülen bir meydan okumadır. Bu dil, bu çıkış, bu cepheleşme doğrudan Genel Merkez’e uzanan bir resttir.
Ve tüm bu olanların ortasında, adı her yerde anılan Özlem Çerçioğlu hâlâ konuşmuyor.
Oysa artık bu kriz bir “taraf belirtmeme” meselesi değil. Bu kriz onun adı etrafında şekilleniyor.
Bu suskunluk sürerse, bu kez yalnızca Aydın’da değil, parti içinde de yalnızlaşabilir.
Sonuç olarak…
Aydın siyasetinde taşlar yerinden oynuyor. Bayırlı ve Yıldırımkaya konuştu. Sıra belki de Saatçı’da. Ama kamuoyunun asıl beklediği ses hâlâ çıkmadı.
Özlem Çerçioğlu susuyor.
Ama artık bu sessizlik güçlü bir duruş gibi görünmüyor. Aksine, yükselen bir siyasi sorumluluk boşluğu gibi yankılanıyor.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.