Kıvanç Uğur; "CHP Aydın İl Kongresi’nden izlenimler"

Yeni Kıroba gazetesi köşe yazarı Kıvanç Uğur CHP Aydın İl Kongresi’nden izlenimlerini köşesine taşıdı.

Yeni Kıroba gazetesi köşe yazarı Kıvanç Uğur CHP Aydın İl Kongresi’nden izlenimlerini köşesine taşıdı. Köşe yazısında şu ifadelere yer verildi;   "Dün CHP Aydın İl Başkanlığı’nın 39’uncu Olağan Kongresi’ni izlemek üzere Aymira Otel’deydim. Yıllar boyunca kongrelerini Atatürk Spor Salonu’nda yapan CHP, buranın “depreme dayanıksızlık” gerekçesiyle kapatılmasının ardından bu kez otelde il kongresi yapıyordu. Mevcut Başkan Hikmet Saatçı ile İbrahim Gürdal’ın il başkanlığı için yarıştığı kongre, 10 yıl aradan sonra bir ilk niteliği taşıyordu. Çünkü CHP Aydın İl Örgütü, birden fazla adaylı kongreyi en son 27 Aralık 2015 tarihinde gerçekleştirmişti. O tarihte CHP Efeler İlçe Başkanı olan Bayram İnci ile Kuşadası eski İlçe Başkanı Soner Kaplan, il başkanlığı için yarışmış, hayli çekişmeli geçen seçimde 28 oy farkla Bayram İnci CHP İl Başkanı seçilmişti. *** 2018 ve 2020 kongrelerinde Ali Çankır, 2023 kongresinde ise Hikmet Saatçı tek aday olarak seçime girmiş ve CHP İl Başkanı seçilmişti. 10 yıl aranın ardından iki adaylı, çekişmeli, heyecanlı bir kongre yaşandığını anımsatmakta fayda görüyorum. Başkan adayları Saatçı ve Gürdal’ın salona el ele girerek birlik mesajları vermesi salonu dolduranlardan büyük takdir topladı. Partililer, bu centilmenlik manzarasını uzun süre alkışladı. Girişteki bu “birlik beraberlik” tablosu, sıra adayların konuşmasına geldiğinde belki de siyasetin doğası gereği “söz düellosu”na dönüştü. İl başkan adayları Gürdal ve Saatçı birbirlerine çeşitli eleştiriler yönelttiler. Zaman zaman eleştirilerin dozajı sertleşti. Ancak kanaatimce, il başkan adaylarının birbirine yönelttiği eleştirilerden çok, Gürdal’ın milletvekillerine yönelik sitemleri öne çıktı. *** Gürdal’ın vekillere yönelik, “Bu partide vesayete ihtiyaç yok. Bu parti özgür kalmalıdır. Sizin misyonunuz bu saatten sonra adamcılık değil, özgürlük olmalıdır” sözleri manidardı. Gürdal’ın “3 vekilimiz ben adaylığımı açıkladıktan sonra bir hayırlı olsun telefonu etmedi, ben bunu hak edecek ne yaptım?” sözleri salonda buz gibi bir havanın estiği anlardan birisiydi. *** İl başkan adaylarının konuşmalarında CHP tabanının uzun süredir hasret kaldığı “önseçim”e yönelik vurgular da öne çıktı. Gürdal koşullar ne olursa olsun önseçim yapacaklarını belirterek, “Kim ne olursa olsun, örgütün kantarından geçmek zorunda. Siyaset kapalı kapılar ardında yapılıyorsa ben bu siyaseti bilmiyorum. Böyleyse de yapmayacağım zaten” dedi. Saatçı da "Yapılacak il genel seçimde CHP Aydın İl Örgütü olarak önseçimden yana tavrımızı açık ve net koyacağız” sözünü verdi. Dilerim, kongrede işbaşına gelen Saatçı ve il yönetimi bu konuda gerekli iradeyi ortaya koyar. Çünkü yukarıda da belirttiğim gibi her defasında demokrasi ve sosyal demokrasi vurgusu yapan CHP’nin adaylarının atama yöntemiyle belirlenmesi parti tabanında “düş kırıklığı” ve “bıkkınlık” yaratmıştır. *** CHP’liler milletvekilinden belediye başkanına hatta belediye meclis üyelerine kadar adayların önseçimle belirlenmesi istemini yoğun bir şekilde dile getirmektedir.     Kongrede dikkatimi çeken bir başka konu ise seçimlerin blok liste mi yoksa çarşaf liste mi usulüyle yapılacağı meselesiydi. Partililerden Hüseyin Emre Aydoğan, oylama usulü hakkında söz almak istedi ancak Divan Başkanı “delege olmadığı” gerekçesiyle Aydoğan’a söz vermedi. Kongre boyunca Divan Başkanı’nın tutumunu “yanlı” bulduğumu da belirtmek isterim. Yapılan oylama sonucunda oyçokluğuyla “blok liste” kararı alındı ve seçime böyle gidildi. Çarşaf listenin demokrasi kültürüne daha yaraşır olduğu notunu düşelim. *** Yaşanan tüm tartışmalara ve polemiklere karşın CHP İl Örgütü 10 yıl sonra iki adaylı ve centilmen bir yarış yapmayı başardı. İl Başkanı Saatçı 310 oyla güven tazelerken, rakip aday İbrahim Gürdal beklentilerin üzerine çıkarak 240 delegenin oyunu aldı. Mevcut yönetime tepki oylarının da Gürdal’a yöneldiği görüldü. CHP’nin yetkili organlarında bulunanlar kongre sonucunu iyi okumalı, parti tabanının “önseçim” başta olmak üzere parti içi demokrasi taleplerine kulak tıkamamalıdırlar. Kalın sağlıcakla…"