Her ilin siyasi yapısı ve kültürü vardır.
Aydın ili ülkemizin önemli ve tarihi bir şehridir.
İnsanlarının okuma seviyesi Türkiye stantdartlarının çok önceden beri üzerinde idi
Ama gel gör ki siyasette ve kamu da üst düzey görevlerde yok denecek kadar azdır Aydınlılar..
Bunun önemli sebeplerinden bir tanesi Efe olmamızdan kaynaklıdır.
Yani bir yere gelmek veya orada olmak için asla adamın adamı olmazlar, akla mantığa aykırı davranış içine girmezler..
Kirli paraları da yok bol bol harcasınlar!
Dolayısıyla hal böyle olunca halkımızın da altındaki arabasının kaynağını merak etmediği, paralarına göre insanları adam yerine koyduğu için Aydınlılar ön planda olamazlar.
Elbette tek neden bu değil! Yerelde siyaset yapan hele hele genel merkez ile iyi diyaloğu olan veya seçilip bir makam sahibi olan akideşle asla alttan sivrilen veya sivrilme ihtimali olanı partide tutmazlar ve hemen altlarını oyarlar ki o hep partide güçlü kalsın.
Bu tek parti için geçerli değildir neredeyse her partide aynıdır.
Ama en çok dikkat çeken genel ve yerel iktidar partilerindedir sorun..
Bu partilerde ki güç sahipleri adeta Parti'nin sahibi gibidir.
Partinin tüm organlarını kendi istedikleri kişiyi getirirler ve asla onların istemediği bir kişi kendini ispat etme şansı bulamaz.
Örneğin iktidar olma yolunda en çok umut bağlanan Aydın CHP de de durum böyledir.
Akp zaten atamayla çözer veya tek aday olur.
Hal böyle olunca biri Ankara'dan biri yereldeki tepeden bu işleri organize edince tüm ilçeler ve seçilecekler bu kişilerin icazetine ihtiyaç duyar ama dedim ya benim gibi Aydın Yörükleri asla kula kulluk etmezler çekilir köşelerine işini dosdoğru yapmaya devam ederler.
Akp neyse de acilen CHP Aydın'da yapıyı demokrasinin gerektiği ölçülere göre şekillendirmelidir.
Yani tüm ilçeler ve organlar genel merkezin elamanı olmalıdır.
İşte en büyük sorunlardan biri de bu olduğu için Aydını Aydınlılar yönetmez.
Kendini Aydınlı sayanlara da Aydınlı kabul ediyoruz ama Aydın'daki tüm kurumlar böyledir.
Aydın ve Aydınlı siyasi öksüzdür.
Bunun vebalini genel ve yerel iktidar seçilmişlerinin boynunda bir vebaldir.
Ama farkındamıdırlar?
Bence Çerçioğlu ve Erdem bu vebalden kurtulmanın yollarını bulmalıdırlar.
Her ikisi de de bu konuda çok veballidirler.
Kul ve Şehir hakkı çok ağır bir günahdır deyiverem gari, gari demeyelim gari.
Bu konuda söyleyecek çok sözüm var ama edep el vermiyor be akideşle..