Geçen hafta AKP’li büyükşehir başı Çerçioğlu’nun şahsının belediye meclisini kendi meşrebince çok iyi yönettiğini yazıp “takdire şayan” cümlesini sarf etmiştim. Bugün Aydınpost haber sitesinde  Yelis Ayaz yazmış , Yelis hanım da Özlem hanımı “ gazetecileri tutuklatıp , tutuklanmadığı” için tebrik etmiş , okudum güzel yazıydı , kalemine sağlık diyelim. Sürekli takdir, sürekli tebrik, başkan değil mübarek pırlanta. Rekorları alt üst edeceğe benziyor. Özellikle gazeteci tevkif ettirmekte topa hızlı girdi.  Aydındaki muhalif gazeteci milleti iyi dinleyin, başkan hanım bir daha ki seçimi kazanana kadar konuşmama hakkına sahipsiniz.  Ya hıyar fidesi dağıtmanın alameti mucizelerini yazın ya da sonsuza kadar susun. Hazır başkan hanıma tebrik ve takdirle devam ederken, kendilerine yapılmış bir haksızlığı da itiraf babında belirtmek isterim. Hanımefendinin pırlanta değerindeki icraatları sadece bunlarla sınırlı değil ki. Zira bazılarının ulusala yeterince taşınmayıp takdir ve tebrik de alacaklı olduğunu düşünüyorum. Bugünden geriye çok gitmeden mesela; CHP, belediye meclisinde suya yüzde 50 indirim istedi, başkan hanım “az arkadaşlar yüzde 70 yapalım” deyip oylattırdı. Sonraki oturumda ne dedi, “ben yüzde 70 demedim, lütfen, lütfen”. Yalandan hiç hazzetmez. Aklıma şimdi geldi,  video kamera çok güzel bir icat. Allah bulandan, kayıt yapandan ve de yayınlayandan razı olsun. İşte sözünün eri olmak, işte aleni siyaset! Ne diyordu siyasi ikametgah değiştirmeden önce Ak Partililere , “Millet aç aç, bunlar fakir fukaranın halinden anlamazlar, sırça köşkte yaşıyorlar”. Ak Partiye geçince belediye meclisinde ne dedi CHP’lilere sırıtarak , “Ayyy sizin paranız yok mu?”. İşte kalite, işte kalibre. Emekli Alaman şansölyesi Angela Merkel yanında gözlemeci kalır. ! Topuk yapınca “Rant baskısından ayrıldım. Özgür Özel’den dönüş alamadım. O da bana iftira attı” dedi. Oysaki dönüş alamadığı Özgür Özel’i parti değiştirmeden daha bir iki hafta önce gece vakti bir kucak çiçekle havaalanın da karşılayıp sarılarak yereldeki amigolarına foto olarak servis ettirmişti. İşte tutarlılık, işte dürüstlük. ! Yazın ortasında, Kuşadası gibi memlekette sırf Ömer Günel’i kendine rakip gördüğü için vatandaşa hedef yapayım diye şezlongları, portatif helaları, duşları söküp  , “bakım yapcam ” demişti. İkametgah transferinden sonraki ilk icraatı da sanki vatandaşa değil de Jüpiter eşrafına hizmet veren Kuşadası Belediyesi’nden hizmet binasını boşaltması talebi olmuştu. İşte halk odaklı yönetim, işte feraset.! Kuşadası’nda o zamanki partisi CHP’nin rakibine çalışmak suretiyle , rakip partinin kazanması yönündeki gayretleri iddialarıyla siyasetin Fair Play ödülü içinde adı geçmişti.! İşte parti disiplini , işte sadakat.! Çalışma arkadaşları bazı bürokratlarının hayatın akışına aykırı zenginleşmelerini şahsının düşünsel akışına gayet normal bulurken, CHP’li belediye başkanlarının maaşlarını hatta nasıl harcama yapmaları gerektiğini sorgulayacak kadar vizyon sahibi. İşte analitik , işte duygusal zeka.! Kaç personeli bugüne kadar kaç tane mobing davası açmıştır bakmak lazım. İsmi lazım değil bir çalışan arkadaş  , “Sadece büyükşehir çalışanlarının oy kullandığı bir seçim yapılsa yüzde 5’i geçemez” demişti. Bende şahidim öyle böyle sevilmiyor yani. İşte şefkat , işte hümanist yönetim.! Tekerleme gibi olacak ama, şahsının sendikacılığında kendi takdiri ve kendi çalışanı şube başkanıyla sendikalaşılmasına müthiş sıcak bakar. DİSK’miş, şuymuş, buymuş o tip sendikacılıkla ve sendikalılarla mücadeledir başkanlık tarihi. İşte emeğe saygı , işte emekçiye saygı.! 344 bin oyun kalması gereken yerin o oyları alan CHP’nin değil, o oyları bir türlü alamayan partide olması gerektiğine karar vererek adını siyaset tarihine altın suyuna batırılmış harflerle yazdıracak kadar cüretkar bir siyasetçi. İşte şehrül emin, yani  işte başgan.! Daha uzatmaya hacet yok pırlanta işte! , uzatırsak buradan Denizli’ye yol olur.  En önemli mesele 344 bin oy meselesi. Aydınlı o oyları tekrar yerine döndürecek, kaçarı yok.  Şimdi şahsının gördüğü meclis de gülüp, maytap geçerek , “Ayy sizin paranız mı yok” filan diyor ya, o seçimin sabahında CHP’nin kızlı erkekli  evlatları şu pankartla donatacaklar Aydın’ı , “AYY ÇENİN OYUN MU YOK, SEÇİLEMEDİN Mİ?”…